İbrahim Taş


KİM BU KÖTÜ İNSANLAR?

Köşe yazarlarımızdan İbrahim Taş yazdı...KİM BU KÖTÜ İNSANLAR?


Son zamanlarda sıkça duymaya başladığım ve beni derinden üzen bir konu vardır ki o da herkesin birbirini suçlamasıdır.
 
Çarşıda, pazarda, kurumda, camide, markette, evde, sokakta ve hatta sosyal medya’da bile, birileri birilerinden şikayetçi, birilerini kötülemekle, bir şeylerle itham etmek meşguliyeti içerisindedir. O zaman bende sizlere soruyorum; herkes kötüyse iyi olan kim? Herkes suçluysa masum olan kim?

Bütün insanlar, bir toplumsal vücudun parçalarıdır ve bu sebeple birbirine bağlıdır. Bu bağlılık duygusunun yok olup yerini şüpheye bırakması o toplumların yok olması anlamıdır. Hoca cemaatine, müdür çalışanlarına, muhtar mahalleliye, esnaf vatandaşına, yönetici halkına, baba çocuğuna şüphe ile bakarsa, kötü olmakla itham ederse doğru insan/lığa ulaşmanın yollarına kilit vurmuş sayılmaz mı? O zaman şikayet etmek yerine elini taşın altına koyan bir şeylerin değişmesi için çaba sarf eden bireyler olmalıyız. Olmalıyız ki adına toplum ve toplumsal yapı dediğimiz olguya ulaşalım. Ortak kültürle büyüyen, kültürel değişimle birlikte hayat serüvenini de şekillendiren bizler? Ne oldu da şikayet, itham, lekeleme duygularını içimiz de barındırıp, yerli yersiz neşretmeye başladık. Oysa ortak bir yaşamın gerekliliği saygı, sevgi, yardımlaşma, güzel ahlak...değil midir.?

Toplum olarak, maddi-manevi kültürel değerlerimizden uzaklaştığımız sürece birilerini birşeylerle itham etmeye devam edeceğiz. Bu da bizleri toplumsal felakete sürükleyecektir. Yazının başında sorduğum soruyu tekrardan hatırlatmakta fayda vardır diye düşünüyorum. Herkes iyiyse kötü kim? Kim bu kötü insanlar?
Özetle, bağlılık, “herkes, kendi için” yerine “herkes, herkes için” düşüncesini koyar. Bu düşünce toplumsaldır, millîdir, geniş ve yüksek anlamıyla insancadır...

Kalın Selametle
İbrahim Taş