Prof. Dr. Hamdi Temel


Hani Temizlik İmandandı?!


www.hamditemel.com

Yolda yürürken yada arabamız ile seyahat ederken lütfen çevremize biraz daha dikkatli  bakalım. İnanılmaz bir çevre  kirliliği ile karşı karşıya kaldığımızı görürüz. Yaşadığımız dünya her türlü kirliliğe maruz kalmış, tabiri caizse adım atacak temiz bir yer yoktur… Hem de aklımız ve şuurumuz olan biz insanoğlu tarafından çevremizi kirlettikçe kirletiyoruz. Oysa insanların yaşamadıkları yerler ise tertemiz. Biz insanoğlu gün geçtikçe maddi ve manevi olarak kirleniyoruz,  galiba çevremize de bulaştırıyoruz.

Oysa son dinin peygamberi Efendimiz (sav) "temizlik imanın yarısıdır" demişti. Bu söze istinaden inanan insanların son derece temiz olması gerekiyordu, tabiî ki sadece beden ve giyim temizliği değil, çevreyi de temizlemeli kirletmemeli idi. Ne yazık ki caminin çıkışında bile etrafa atılan onlarca kağıt ve plastik gibi çöp atıkları gözlerimizi ve çevremizi kirletiyor. Müslüman kirletmese bile, kirlenen yerleri de temizlememiz gerekiyor. Çünkü inancımızın gereği bu.

“Kim bir ağaç diker, meyve verinceye kadar muhafaza ve büyümesi için ilgisini devam ettirirse, meyvesinden elde edilen her istifade bir sadakadır ve dikenin hesabına yazılır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 61, 374). diyerek çevreye verdiği önemi anlatmıştı Peygamber efendimiz (sav).  Hayatımız boyunca bu düsturu şiar edinmemiz gerekir. Düşünelim kaç kişi bu sünneti yerine getiriyor veya yerine getirmek için gayret ediyor, en azından düşünüyor?

Her namazda muhakkak abdestli olmamızın ve dişlerimizin temiz olması gibi gerekli şeyleri mecburi eden dinimizin temizliğe ne kadar önem verdiğinin bir örneğidir. Düşünün kaçımız camiye giderken en temiz kıyafetlerimizi giyerek gidiyoruz...

Geçenlerde Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifini okumuştum: "Avlularınızı temizleyiniz." buyurarak evlerimizin ve  çevremizin de temizlenmesi gerektiğini bildirmişti. Aman Allah'ım! Ne müthiş bir cümle idi. 1500 yıl öncesinden sanki bu günleri işaret ediyordu. Ne kadar kirli bir Müslüman toplumu olduk çıktık bizler, nasıl, ne zaman bu kadar kirlendik diye hayıflanıp duruyorum doğrusu...

Yine çok önemli bir hadisinde Peygamber Efendimiz: "Lânete uğramışlardan olmaktan sakının" buyurdu.

Bunun üzerine Ashap:

– Bunlar kimdir. Ya Rasûlullah? diye sorunca, Peygamberimiz:

– "Halkın gelip geçtiği yolu ve gölgelendikleri yerleri kirletenlerdir." buyurdu.

Bu hadisleri okudukça çevreyi nasıl kirlettiğimiz aklıma geliyor, lütfen Müslüman bir toplum olarak davranışlarımızı tekrar gözden geçirelim.  Hatta tüm dünyaya örnek temiz bir ülke olarak da literatürlere geçelim ve bizim ülke hakkında TV programları belgeseller yapsın...

Çok ilginç bir hatıra daha var Peygamber Efendimiz ile ilgili; Peygamber Efendimiz(sav) mescidin duvarında gördüğü tükürüğü bir taş parçası ile bizzat kazıyıp ortadan kaldırmıştır. Bu, onun çevre temizliğine ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Lütfen yollara tükürmeyelim, tükürenleri uyaralım, hem çevreyi kirletmeyiz, nahoş görüntüler olmaz hem de hijyenik bir ortam oluşur. Müslüman'ca yaşamayı öğrenelim ki buna uyunca zaten çevreci bir nesil olacağız. 

Allah Tealâ Kur'an-ı Kerimde, temizliğe riayet edenleri sevdiğini bildiriyor. Öyle ise temiz olalım, çevremizi temiz tutalım ki Allah'ın sevdiği kullardan olalım.

Çevremizin bu kadar çirkin olmasına dayanamıyorum,  "hani temizlik imandandı?". Artık aklımızı başımıza alalım ve temizliğe önce kendimizden ve çevremizden başlayalım, zaten arkası da gelir, yanılıyor muyum?