1952 yılında Sakarya' da doğdu Ali Gaffar Okkan. 1970' de polis kolejinden sonra 1973 yılında da Polis Akademisi' nden mezun oldu. Polislik eğitimi dışında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur.
Pek çok kademede ve yerde görev aldıktan sonra 1997' de Diyarbakır İl Emniyet Müdürü oldu. O zamana kadar Diyarbakır şehri güvenlik güçlerine karşı mesafeliydi. Yaşanan tatsız olaylardan ötürü şehir halkı küskündü emniyet mensuplarına. Şehre geldiği ilk günden itibaren bunu fark etti ve düzeltmek için attı tüm adımlarını.
Ölümünün ardından yıllar geçmesine rağmen ne kendisi unutuldu ne de bıraktığı anıları. Neredeyse Diyarbakır' da yaşayan herkesle güzel ve ders veren tarzda bir anısı var. O dönemi yaşayan ve Gaffar Okkan' ı tanıyan herkes efsane gibi anlatır O' nu sesi titreyerek.
Sadece görevini icra etmedi. Şehrin her alanına tüm desteğini sundu. Diyarbakırspor' a da tüm desteğini sunmuştu. Kulübün Başkanı konumundaydı. Galibiyetler sonrasında bayrakla sahada tur atardı. Futbolcuların sevincine sarılarak ortak olurdu. Her söylemi ve davranışı şehrin polis ile arasında ki buzları eritti. Sadece Diyarbakır değil tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi O' nun varlığını ve farkını dilden dile dolaşan övgülerle duydu.
"Masa başı oturan polis istemiyorum" diyerek tüm polis memurlarını kadın- erkek demeden sokağa halkın arasına kattı.
Hizbullah' a karşı büyük mücadele gösterdi. Rüşvet konusunda asla affı olmazdı. Anlatılanlara göre bu durumu yapan personeline hem yasal hemde kendince ceza uygularmış. Ölümü ile Diyarbakır' ı yasa boğan Gaffar Okkan o kadar çok sevildi ki, ilk defa esnaf bir polisin yasını tutmak için kepenklerini kapattı. Ve şehirde pek çok insan doğan çocuğuna onun adını verdi. Cenaze merasimi tüm şehri gözyaşlarına boğmuştu ve "evladım ölseydi de Gaffar Okkan ölmeseydi" diye haykıranlar halâ akıllarda. Diyarbakır O nu evladı ve hemşehrisi olarak benimsedi. Her yıl yüreklere dokunan manzaralar ve söylemler eşliğinde anma törenleri yapılır. Babasının söylediği şu cümle aslında yaşananların özeti gibi; "oğlumun bu kadar sevildiğini bilseydim mezarını Diyarbakır' da yaptırırdım". Ailesi bile bu büyük sevgiye şaşırmıştı.
Gaffar Okkan' ın suikast sonucu şehit edilmesi bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Kültürlerin farklı olması değil ayrışmaları yapan. İSTENİRSE kırık kalpler, kopuk ilişkiler ve yakılmış köprüler yeniden onarılır. Yeter ki birbirimizi anlayalım ve sevelim.
GAFFAR OKKAN BUNU YAPTIĞI İÇİN;
SEVİLDİ - UNUTULMADI -UNUTULMAYACAK...
RAHMETLE VE SEVGİYLE ANIYORUZ
