Yatanlara inat! Şölen gibi hizmet….

Gazeteci İsmail Çölkesen yazdı: Yatanlara inat! Şölen gibi hizmet….

KÖŞE YAZISI 28.06.2022 10:02:00 0
Yatanlara inat! Şölen gibi hizmet….

Yatanlara inat!
Şölen gibi hizmet….
 
Yazın gölge hoş seçimde sandık boş.
 
 
Her çocuk tembel Ağustos böceği ile çalışkan Karınca hikayesini bilir. 
Neydi bu hikaye? Önce bunu bir hatırlatalım.
 
Bir zamanlar kocaman bir ormanın içinde yaşayan  küçük küçük böcekler varmış. Bu böceklerden biri Ağustos Böceği bir diğeri de Karınca’ymış.
 
Çalışkanlığıyla tanınan Karınca çiçeklerden tohumlar, ağaçlardan meyveler, topraktan da yemişler toplar kış için yuvasına taşırmış. Ağustos böceği ise elinde kemanı ile bütün bahar ve yaz ayları boyunca yan gelir yatar kış hazırlığı yapmazmış.
 
Bu hikayenin doğru olmadığı yıllar sonra bilimsel olarak ispatlandı. 
Yapılan araştırmalara göre, Ağustos böceği Ağustos ayından sonra hayatta kalmıyor.Yani kış için yiyecek biriktirmesinin bir anlamı yok.
 
Seçildikten sonra yan gelip yatanlar işte tam da bu Ağustos böceği gibidirler. Çünkü, bir dahaki seçimde olamayacaklarını bilirler. 
 
Şanlıurfa halkı; karınca gibi çalışanları da Ağustos böceği gibi yatanları da artık biliyor.
 Hiçbir hizmet üretmeyip yan gelip yatanlar, makamlarına bile gizli gizli girip çıkıp halktan kaçanlar, bulundukları makamın tadını çıkaranlar gelecek seçimlerde zaten olmayacaklarının farkındalar.
 
Bu yan gelip yatanlara inat  şükürler olsun ki seçim öncesindeki tüm vaatlerini yerine getirenler, şölen gibi hizmet sunan, sahadan hiç kopmayan, ırkçılık yapmayan, bölgecilik yapmadan adaletli hizmet veren, toplumun tüm kesimlerine yönelik projeler üreten, hiç kimsenin yapamadığını, hatta yapmayı aklından bile geçiremediği, hayal bile edilemeyenleri gerçeğe dönüştüren seçilmişlerin varlığını bilmek insanı mutlu ediyor. Tıpkı benim her zaman “Urfa Yiğidi” dediğim Mehmet Canpolat gibi.
 
Göreve geldiği günden beri Haliliye’yi adeta şantiyeye dönüştüren, vizyoner hizmetlerle bambaşka bir görüntü kazandıran, rutin belediyecilik hizmetlerin yanında sosyal belediyecilikte rol model olan Haliliye Belediyesi tüm birimleriyle sahadan ayrılmıyor.
 
Çocuklara, gençlere, yaşlılara, engellilere, kadınlara, hastalara ve sosyal desteğe ihtiyaç duyanlara kadar toplumun tüm kesimlerine yönelik hizmetleri saymakla bitmeyen Haliliye Belediyesi, çalışanlarının eğitimini de önemseyen ender kurumlardan birisi. 
Yine geçtiğimiz günlerde Türkiye Belediyeler Birliği Belediye Akademisi Şanlıurfa’da ilk kez Haliliye Belediyesi’nde eğitim verdi. Uzman isimler tarafından personellere vatandaşlara daha iyi hizmet verilmesi noktasından stres ve kriz yönetiminde yapılması gerekenler aktarıldı.
 
Göreve geldiğinde önce sorumluluk sahasının fotoğrafını çeken, ardından nerede neye ihtiyaç olduğunu belirleyen, ardından da bu ihtiyaçları öncelik sırasına göre giderecek projeleri hayata geçiren Haliliye Belediyesi  ilkleri ve enleri hayata geçirerek hizmet şovu yapıyor.
 
Daha dün yine bir şölen vardı Haliliye’de. 
Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın seçim vaatlerinden biri olan ve içerisinde Çok Amaçlı Sosyal Tesis, Kapalı Semt Pazarı/Otopark, Zabıta Amirliği, Muhtar Evi ve Park alanı bulunan Sancaktar Kompleksi vatandaşların hizmetine sunuldu.
 
Bölgelerin eksikliklerine göre yükselen projelerden olan Sancaktar Kompleksi ihtiyaç olan birimlerinin yanı sıra muhteşem mimarisi ve çevre estetiğiyle de göz kamaştırdı.
 
Art arda tamamlanan hizmetlerin açılışlarıyla gündemden düşmeyen, “İlk günkü aşkla, canla başla” sloganıyla heyecanla hizmet üretmeye devam eden Yiğit Adam; eline emeğine sağlık. Sana ve ekibine bu şehir minnettar kalacaktır. Yan gelip yatanlar? onlar da ilk seçimde arkalarında bir hizmet izi bırakmadan tarih bile olamayacaklardır. Onlar, Cuma namazlarında boy göstermekle, hac sezonunda isimlerini ilk sıralara yazdırmakla yedikleri kul haklarından aklanacaklarını sanıp dursunlar. 
Çünkü Cenab-ı Hak kul hakkı için ne diyor? 
"Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder. " demiştir. Allah'ın bu günahı bağışlayabilmesi için hakkı yenen kula danışacağı bilinmektedir. 
Eğer hakkı yenen hak sahibi kişiyi bağışlamazsa Allah bu günahı affetmeyecektir. Bu halk da kul hakkını yiyenleri affetmeyecektir. Bu da böyle biline.
Kalın sağlıcakla
İsmail ÇÖLKESEN