İftiraya “İddia” kılıfı!  

Gazeteci İsmail Çölkesen yazdı: İftiraya “İddia” kılıfı!

KÖŞE YAZISI 27.07.2022 08:55:00 0
İftiraya “İddia” kılıfı!  

İftiraya “İddia” kılıfı!
 
Gazeteciliğe başlarken ilk öğrendiğim 5N 1K kuralı oldu.
Bunu açayım; 5 tane N;  Ne? Nerede? Niçin?  Nasıl?  Neden?
1K’nın anlamı ise Kim?
Bu kurala göre, herhangi bir olayı haber yapan gazetecinin olayda 5N ve 1K araması, sorması ve haberini bunların yanıtlarıyla birlikte oluşturması gerekir.
Ama bakıyorum da bu temel gazetecilik kuralına uyan kaç gazeteci var?
Bir elin parmaklarının sayısını geçmez bence.
İşi olmayan, hiçbir yerde dikiş tutturamayanların “gazeteciyim” diye ortaya çıktığı günümüzde: artık bu sıfatla anılmak için bir yayın kuruluşunda çalışıyor ya da sahibi olmanıza da  gerek kalmadı. 
Aç bir sosyal medya hesabı salla gitsin.
Gazetecilik gibi saygın bir mesleği “salla gitsin”, “Çamur at izi kalsın” gibi çirkin söylemlerle kirletmeye hiç kimsenin hakkı yok.
İnsanlar artık gazeteci gördüğünde yaka silker oldu. 
Kim bu işi layıkıyla yapıyor, kim şantaj için kullanıyor bunu herkes çok iyi biliyor ama “Çirkefe taş atma üstüne sıçrar” misali kimse bulaşmak istemiyor.
Daha doğrusu gale almıyor desek daha doğru olur. 
Ama onlar gale alındıklarını sanıyorlar.
Falanca başkan beni aradı, bana yalvardı, yapma etme, yazma dedi gibisinden yalanlarla adam yerine konulduklarını lanse etmeye çalışıyorlar.
Neden? İtibar görmek için. 
İçlerindeki ezilmişliği kapatmak için.
İçlerindeki aşağılık ve değersizlik duygularını bastırmak için.
Bu tür gazetecilik yapanların iddialarına da insanlar artık afedersiniz ama ağzından başka bir yerleri ile gülüyorlar.
Yahu tamam İddia Gazeteciliği yapın da yazdıklarınızı bir mantığa vurun önce.
Yahu belediyeler resmi kurumlardır. 
Bu kurumların işleyişleri yasalarda bellidir. 
Dingonun ahırı olur da bu kadarı da olmaz. 
Buna da hiç kimse inanmaz, sadece ağızlarından başka bir yerleri ile gülerler.
Yani kimse yutmaz bu iftiraları.
Ben de geçenlerde bir arkadaş sohbetinde birinden bir iddia duydum.
Peygamberler Şehri ünvanlı,  tüm dünyanın cazibe merkezi olan şehrimizde tanımı İBN….  İle başlayanlar varmış.
Bu kelimeyi duyunca araştırmacı gazeteci olarak  Türkçe anlamı öğrenmek için herkesin yaptığı gibi Google amcaya sordum. 
Google’dan Türk Dil Kurumu Sözlüğünde bu kelimenin anlamını aradım. 
Peki İbne kelimesinin TDK’ya göre doğru anlamı neymiş? Biliyor musunuz?
İbne, Arapça ubne kökünden gelmekte imiş. 
Eşcinsel erkek, homoseksüel  demekmiş.
Bana adını, şanını, yaptığı işi herşeyi verdiler. Verdiler de belge var mı? Yok tabiki.
Adam gibi bir gazeteci de belgesiz bir iddiayı yazmaz. 
Şimdi ben de bunu iddia deyip yazsam, sen ibne misin? Desem  olur muydu? 
Ayrıca, basın kanununa göre hiç kimse yasalar önünde hüküm giymediği sürece suçlu değildir.
Yani tutuklanan bir insanın bile adını hüküm giymediği sürece yazamazsınız. 
Yani hırsızlık yaparken suçüstü yakalanmış bir insana bile hırsız diyemezsiniz.
Ne zaman dersiniz, o adam önce tutuklanır, sonra hüküm giyerse  adını şanını açık ve seçik yazabilirsiniz.
Hüküm giymeden yazarsanız sonuçlarına katlanırsınız. 
Yani iftira attığınız kişi sizin üzerinizdeki donu bile sattırıp tazminatını çatır çatır alır bilesiniz.
Son sözüm şudur; 
İddia gazeteciliği yapanlara karşı “İt ürür kervan yürür” deyip sessiz kalmayalım.
Kim iddia adı altında iftiraya uğruyorsa gitsin mahkemeye yasalar önünde, o iddiayı ortaya atan iftiracının üzerindeki donuna kadar sattırsın.
Başka türlü adam olmazlar çünkü. 
Benden söylemesi.
 
Kalın Sağlıcakla
İsmail ÇÖLKESEN