Geçtiğimiz hafta MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’yi makamında ziyaret ettim. Buradan bir kez daha kabulleri dolayısıyla teşekkürlerimi ve memnuniyetimi bildirmek istiyorum. Zira Sayın Devlet Bahçeli’yi tanıyan herkes şunu net bir şekilde ifade eder; devlet aklı ve asil duruşu, nezaketli tavrı, zihin hazinesi, düşünce ve çözüm üreten, yol açan, hamle yapan vasfı, anlama-anlaşılma-anlatma ve yüreklere nüfuz etmesiyle Türkiye’mizin, bilhassa da dünya siyasetinin bir bilgesidir.
Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi ile gerçekleştirdiğim uzun ve değerli görüşmemi sizlerle paylaşmadan önce “Bilge liderin değerli evlatlarına” yönelik bir teşekkürü gerekli görüyorum. Bilge liderin nazik ve gülen yüzüyle beni karşılayan Özel Kalem Müdürü Sayın Murat Çeliker’e, Sayın Bilal Aydın’a ve Bilge Lider Sayın Bahçeli ile gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde lezzetli çay ve kahve servisini yapan Sayın Turgut Şentürk’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Yüreklerine sağlık. Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin yoğun ziyaret ve program trafiğini hassasiyetle yürütürken dakikliği, kusursuzluğu ve nezaketi baş tacı etmeleri elbette ki Bilge Liderin tüm evlatlarına verdiği çok değerli bir duruş.
Bu değerli duruş ile karşılanmak benim için büyük onur oldu. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’yi ziyaretimde gerçekleştirdiğimiz görüşme elbetteki zihnimde yeni yeni ufukların kapılarını ardına kadar açtı. Yedi yılı aşkın bir zamandır kendisini dikkatle çalışıyorum. Bu nedenle her cümlesinin, kelimesinin, davranışının ve hatta bakışının ardındaki “manâ”ya zihnimle ve tüm hissiyatımla vakıf olduğumu düşünüyorum.
Bu “manâ” sadece ülkemize değil bütün insanlığa hitap eden bir DURUŞ’tur. Bu nedenle cuma günü gerçekleştirdiğimiz görüşmenin her anı fazlasıyla feyizli ve değerliydi. Çünkü “Yeni Nizamı” oluşturacak taşların sırrı o duruşta ve kelimelerdeydi. “Taşların mesajları” eşliğinde devam eden sohbetimizde Bilge Lider anlatıyordu, ben de pür dikkat kesilmiş her bir heceye zihnimdeki “Yeni Nizam” tablosunda yer veriyordum. Bilge Lider ile Doğu, Güneydoğu, Ortadoğu, Irak, Suriye ve Terörsüz Türkiye’yi konuştuk. Bağışladığı arazi üzerinde yaptırdığı Horasan Erenleri Cemevi’nden (Dünyanın en büyük Cemevi) Madımak Otel’inin müzeye dönüşmesine verdiği katkıyı, yoğun bir şekilde yürüttüğü vakıf çalışmalarından Ahlat’ta yaptırdığı mütevazı taş evini, merhum sanatçı Ferdi Tayfur adına yaptırdığı müzeyi, Suriye’yi, Irak’ı, İmralı’yı ve daha nicesini konuştuk.
Bilge Lider düşüncelerini aktardıkça (bilhassa Suriye, Irak ve Terörsüz Türkiye başlıklarında) gözlerim-ruhum-zihnim hayranlık ve merak duyguları içerisinde adeta esas duruştaydı. Çünkü karşımdaki vizyon ve duruştan yansıyan enerji olağanüstü idi. “Efendim Horasan Erenleri Cemevi, Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi, Malazgirt Ruhu ile inşa ettiğiniz taş ev, Ferdi Tayfur Müzesi, Devlet Bahçeli Vakfı’nın yaptığı çalışmalar ve nice kültürel-tarihi-toplumsal katkıdan sonra sizden Kürtlere yönelikte benzer bir çalışma bekleyelim mi” diye sorduğumda tebessüm etti.

Ve o an o tebessümün mealini yüreğime yazdım. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’yi ziyaretime dair özetle ve şimdilik şunu söyleyebilirim; “Önümüzdeki süreç hızlı bir şekilde, devlet aklıyla ve milletin menfaatleri doğrultusunda BİZ olmamızı sağlayacak. Çünkü dünya fırtınalar eşliğinde savrulurken yeni dünya nizamı inşa ediliyor ve Türkiye olarak bizim de “kendi nizamımızı” kurmak, güçlenmek, yeni dünyanın etkili bir gücü olmak için kaybedecek vaktimiz yok. Bunun için de bireysel menfaatler-siyasi kaprisler-egolar değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve halkın ortak gelecek menfaatleri gözetilecek…” Ki doğru olan da bu özet zaten.
Bir yıldır yazılarımla sık sık gündeme taşıdığım ve Atatürk’ün de gerektiğinde başvurduğu “Organik Bütünlük Anlayışı” inanıyorum ki Türkiye’nin ve bölgemizin değerli ve elzem rehberi olacaktır bu geçiş döneminde. Sohbetimiz esnasında Bilge Liderin bir özelliği dikkatimi çekti. Sembolleri ve sembollerin aktardığı manâyı çok önemsiyor. Bu özelliği gereksiz fazla sözü sevmediğini gösteriyor. Semboller; yerinde, yeterince, az, öz, mantık ve analiz çerçevesinin hakim olduğu bir anlatım dilidir. Bilge Lider sembollere atfettiği değer ile aslında şu mesajı veriyor; “çok sözle anlatmayı değil yolumun anlaşılmasını önemsiyorum.”
Bilge Liderin sohbetinde öne çıkan bir diğer özellik de; Mavi Vatan Ruhu’nun her cümleye sirayet etmesiydi. Mavi Vatan yansımaları eşliğinde sohbetimiz öyle muazzam şekilleniyor, öyle güçlü zihin ve yürek bağı içerisinde ilerliyordu ki, soru sorma ihtiyacı duymuyordum. Bilge Liderin her cümlesi benim için “berrak okyanuslarda beliren inci” misali net ve kıymetliydi…