15 Temmuz Raf Bedeli İle Devam Ediyor

Köşe yazarlarından Numan Aladağ yazdı; 15 Temmuz Raf Bedeli İle Devam Ediyor...

KÖŞE YAZISI 15.07.2021 07:31:00 0
15 Temmuz Raf Bedeli İle Devam Ediyor

15 Temmuz Raf Bedeli İle Devam Ediyor

DEĞERLİ OKUYUCULAR!

15 Temmuz günü Vatan, Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı ve Demokrasi uğruna Hakkın Rahmetine kavuşanları ve cümle Vatan şehitlerini Rahmetle, Gazileri minnetle anıyoruz. "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun." Cenab-ı Allah, bir daha 15 Temmuz olayları gibi olayların meydana gelmesini göstermesin.

Hz Ali (r.a.) buyuruyor: "Şahsınıza kötülük eden bir düşmanı affediniz, lakin vatanınıza ve milletinize kötülük eden bir kimseyi, asla affetmeyiniz."

Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde,  ''İki yüzlülük alameti üçtür: İki yüzlü adam, söz söyledi mi yalan söyler, va'dedince va'dinde durmaz, kendisine emniyet edilirse hainlikte bulunur, emanete hıyanet eder.'' buyuruyor.

Numan Aladağ diyor ki, "Bir ülkede, gerçek demokrasinin mevcudiyetinden bahsedebilmemiz için, ilk önce iktisadi demokrasinin kurulmuş olması gerekir." İktisadi demokrasi olmadan siyasi demokrasi olamaz. Siyasi demokrasiyi tamamlayan, iktisadi demokrasi ve yerli sermaye üretimine destek vermekle tamamlanır.

15 Temmuz olaylarının benzerini bir daha yaşamamak için, Australia-Silver şehri, Bokin Hill savaşında, iki isimsiz Kahraman Türk'ün tarihini, çağdaş Türk ve dünya tarihi derslerinde, özellikle 11 v e 12'ci sınıflara dahil edilerek okutulması için ilgili kurumları ve tarih bilim adamlarını harekete geçirerek,  2021-2022 öğretim yılı ders kitaplarında mutlaka yer alması yönünde dikkatlerini çekeriz.

İki isimsiz Kahraman Türkün tarihi zaferini okuyan, anarşik-ekonomik terör örgütü Vatan hainleri ve Raf bedeli şartı ile zalim Fransa'ya destek veren ve kahraman Türk Mehmetçiğine Kurban derisi bağışlayamayız diyerek saygısı olmayan, Türkiye genelinde yaklaşık 2250 mağaza zinciri, böylece Büyük Türk Milletini daha iyi tanıyıp, Kahraman Türk Mehmetçiğine saygısızlık düşüncelerinden ve Fransa sermayesine Raf bedeli uğruna destek vermekten vazgeçerler.

Fransa, Kürt devleti kurulmalıdır diye PKK'ya ve sözde Ermeni soykırımı diye bahane edip Ermeni toplumuna destek verdiği tartışılmaz kanıta dayalıdır.

Allah, Kur'an ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı sevgisi yerine, Raf bedeli parasına tapanlar iyi bilmelidirler ki, bu dünyada, Türk Milletinden büyük, yalnızca Cenab-ı Allah vardır. Kimse maddi gücü ile böbürlenip ve “Raf Bedeli” şartı ile vatansever Türk sanayicisini-çiftçisini, destek istediği noktalardan olmadığını ve Kur'an-ı Kerim İsra Suresi 16'cı ayetin mealini esas alarak, Türk Milletini, mücadele etmekten caydıramaz.

FETÖ denen terör örgütüne de zamanında dikkat edilmedi… Sonuçlarını, 15 Temmuz da ki, sinsiliğini, şeytanlığını gördük. Onun içindir ki, riyakarlara karşı çok dikkatli olmalıyız!

Numan Aladağ diyor ki: ''Bir işi yapmak isteyen bir çare bulacak. Hiçbir iş yapmak istemeyen bir bahane bulacak.'' özdeyişi ile inşallah ilgili kurumlar tarafından dikkate alınır ve bu Milli konu tarihteki Hak ettiği yerini alır.

Tarihi Türk geleneklerine göre çeşitli insanlar arasında yaşamaktayız. Çeşitli insanlar arasında yaşadığımıza göre, çevremizde bulunanların dış görünüşünden daha çok iç görünüşlerini tanımak zorundayız. Örneğin; hem domuz eti ürünlerini helal ürünlerle aynı cemakanlı dolapta satacaksın. Ayrıca bu mağaza zinciri, kurban kesimi yapan tasarruf sahibinin deriyi Kahraman Türk Mehmetçik vakfına verin veya bana getirin demesini kabul etmeyeceksin. Bu tür hareketlilikler, FETÖ gibi riyakarlılıktan başka bir şey değildir.

Bir ülkede yaşayanlar, tamamen iyidir veya kötüdür diyemeyiz. Arasında iyisi de vardır kötüsü de. İyiliği kötülüğüne galip olan iyi, kötülüğü iyiliğine galip olan kötüdür diyebiliriz. O halde her karşılaştığımız insanla samimi olmamız da doğru değildir.

Sadakat ve samimiyetle İslamiyet’i eda ettiğini ve alınlarında kim olduklarını tanıtan işaret ve levhalar asılı değildir. Onlar ki, her karşılaştıklarına kendilerini gayet vicdan muhasebesi ahlakına sahip dürüst mert ve kibar insanlar olarak tanıtmaktan hiçbir zaman, iki yüzlülük (Riyakar) kültürleriyle geri kalmazlar.

Olan olduktan ve tuzağa düşüp zararı gördükten sonra karşınızdaki insanın kim olduğunu anlamanız hiçbir değer ifade etmez. Marifet, onun tuzağına düşmeden, nasıl bir insan olduğunu öğrenmektir. Ne yazık ki aramızda sözde Müslümanlığı savunuyor ve samimiyetsiz kötü maksatlı çıkarcı insanların tuzaklarına düşenlerin sayısı çoktur. İnsanların terbiyesine ve utanma duygusu olduğuna önem verecek olursak haram ve ahlaksızlıklarla uğraşan kişilerin aramızda yetişmesine fırsat vermemeliyiz.

15 Temmuz'un ana aktif maddesi (Sebebi), kara para (Kayıt dışı) ve vergi kaçakçılığı hareketliliğidir.

15 Temmuz olayları ve sonrası devam eden sürecin sebeplerinden birisi de, Suriyelilerdir. Suriyeliler kayıt dışı ticaret yapıyor ve ayrıca en büyük tehlike Suriyelilerin düşük ücretle çalıştırılması, Türk vatandaşının işsiz kalarak, anarşik-ekonomik terör olaylarının meydana gelmesine sebep olmaktadır.

Suriyelileri çalıştıranlara ilgili kurumların gerekli kontrolleri yapmamasıdır. Bir Türk iş adamı sigortasız eleman çalıştırdığı zaman, hemen para cezasına çarptırılıyor. Suriyelileri çalıştıranlara caydırıcı yasalarla önlenebilir ve böylece işsizler FETÖ gibi riyakar din tacirlerinin eline düşmez.

İlgili Bakanlıklar, vatansever Türk sanayicisinin ve çiftçisinin en büyük düşmanı, RAF bedeli şartı ile Türk sanayicisinin yok edildiğinin ve işsizliğe sebep olmanın farkındalar mı?

RAF bedeli şartı demek, Allah korusun, FETÖ terör örgütünün benzer faaliyetlerin yeniden oluşması demektir. İşsiz kalan, her türlü ahlaksızlığa yönelir.

İç ve dış düşmanların ilk hedefi: Türkiye’de, başta su olmak üzere temel gıda ve içecek sektörünü ele geçirmektir.

20. asrın ilk yarısı demir çelik, ikinci yarısı da plastik devri olmuştur. 21'ci asır ise, bugün dünya kamuoyunda yaşanan olayların baş sebebi ise, Protein (Temel gıda) devridir. RAF bedeli şartı işsizlik demektir. İşsizlik demek de yeni FETÖ Terör örgütleri gibi faaliyet gösterenlerin önünün açılması demektir.

Başta Fransa olmak üzere, dış güçlerin, Türk Milletinin İslamiyet’e önem verdiğini göz önüne alarak kendilerine maddi imkanlar karşılığında, FETÖ Terör örgütü gibi din tacirlerini kullanıp, vatandaşın günlük maddi ihtiyaçlarını karşılayıp baş belası olma düşünceleri ağırlık basıyor.

Tekrar ediyorum: RAF bedeli şartını uygulayan ve domuz eti satan mağaza zincirlerinin yaptıklarından ilgili karar organlarının, günümüze kadar belki haberleri yoktu. RAF bedeli şartı demek, kara para ve haksız rekabet demektir. Kara para demek, gizlice Türk düşmanlarına sahip çıkıp desteklemek demektir.

Demokrasiyi savunan ve Demokrasi Şehitlerini anma gününde Türk Milletini, Birlik-Beraberlik ruhu ile harekete geçirip daima yaşatılmasını isteyenlerin, ilk önce Türk sanayicisini sömüren RAF bedeli şartını uygulayan ve iktisadi demokrasi ahlakı olmayanlara dur demesi gerekmiyor mu? Vatan severlik, Allah korkusu, Kur'an-ı Kerim'e inanma, Ay-Yıldızlı Şanlı Türk bayrağı sevgisi ve yerli üretime önem vermekle olur.

Bazı okuyucularımız, RAF bedeli şartının demokrasi ile ne ilgisi vardır diye düşünürler.
RAF bedeli şartı uygulanmasının sebebi: Allah korusun, Türk sanayicisinin zor duruma düşürüp el değiştirmesi ile her türlü ahlaksızlık ve anarşik-ekonomik terörü teşvik etmenin ta kendisi değil midir?  

İslamiyet, Allah, Kur'an, Hz. Muhammed, Hadis-i Şeriflere inanarak eda edilir. Ayrıca maddi-manevi çıkar sağlamak için, benim kulübümün (Cemaatimin) şu kadar oyumuz vardır diyerek, sadakatsiz Samimiyetsiz faaliyetleri ile her türlü ekonomik çıkar siyasi, bürokrasi ve haksız görev ve ihale kapmalarına izin verilmemelidir. Bu riyakar vatan hainlerine dur denilmelidir ki, sağlık, huzur ve mutlulukla yaşıyabilelim.

İhanet şebekesi Fetö'nun geçmişteki icraatlarını,  ''A Konuşmalarını-B Düşüncelerini-C Hareketlerini-D Geçmişte yaptıklarını'' incelememiz gerekir. Karşımızdaki insan nasıl konuşuyor? Düşünceleri iyiliğe mi yoksa kötülüğe mi dayanıyor? Konuşmaları düşünceleri ve hareketleri arasında bir benzerlik var mı diye araştırmamız gerekir değil mi?  

Bir hastanın bir yerinde yara var ise, doktorlar orayı ameliyatla temizliyorlar ki, vücuda yayılmasın ve hastalık şifaya kavuşsun. Onun içindir ki, FETÖ terör örgütüne mensup olduğu tescilli olanların, halen kamu kuruluşlarında etkili konumda olmaları dikkat çekicidir!

Bir kişinin tasarrufuna sorumluluklar verilebilmesi için, geçmişte ne gibi işlerle uğraşmış, helal işlerle mi haram işlerle mi? Çıkarcılık ve bencillik düşüncesi ağır basıyorsa, elbette ki, Vatana ihanet etmesi daha ağırlıklı olacaktır. Bu tescilli kişilere sorumluluk verilmesi, dinen ve kanunen onların yaptıklarına ortak olmak değil midir?

FETÖ Terör örgütüne benzer birçok Vatan hainleri, işsiz, saf ve cahil insanları sözde Müslümanlık diye kandırarak, faaliyetlerini perde arkası sürdürebilirler.

Onun içindir ki, ilgili kurum ve yetkililer, kayıt dışı ekonominin bir dilimi de Raf bedeli şartı olduğunu bilmelidirler.

Mahatma Gandhi'nin, demokrasi terör sözleri:
1-Terör ve aldatma güçlülerin değil, zayıfların silahlarıdır.
2- Mutlak ve evrensel bir hak standardı olmadığından, terörizm her durumda yanlış olarak kabul edilmelidir.
3- Demokrasi ruhu, ister hükümet, ister halk arasında olsun, terörizmin ortasında kurulamaz.
4- Güç fiziksel kapasiteden gelmez. Boyu eğmez bir iradeden gelir.
5- "Yedi sosyal günah: Emeksiz zenginlik, ilkesiz siyaset, vicdansız zevk, karaktersiz bilgi, ahlaksız ticaret, insanlıksız bilim ve fedakarlıksız ibadet."
6- Tasavvur ettiğin demokraside, şiddet içermeyen bir demokraside herkes için özgürlük olacaktır.
7- Özgürlükle birlikte bir demokrasinin uyarlanabilirliğini, önemini ve başarısını kanıtlayan Adalettir.
8-Demokratik bir ülkede sosyal adaletin önemi ve kaçınılmazlığı küçümsenemez.
9- Tarih 18-Ocak-1948: Hindistanı'nn gerçek demokrasisinde birim köydür, gerçek demokrasi, merkezde oturan yirmi adam tarafından yürütülemez. Her köyün insanı tarafından aşağıdan çalışılmalıdır.

Cümle Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.